Kalıcı Makyaj

Kalıcı makyaj veya daha doğru ismiyle “mikro-pigment uygulaması” mikro, steril ve tek kullanımlık bir iğne ile doğal ve mineral renklerin deri yüzeyinin hemen altına aşılanması işlemidir.

Bu alerjik olmayan renkler bilhassa yüz ve vücut kullanımı için tasarlanmış olup, katkı ve koku maddesi içermez. Kalıcı makyajın dövme ile karıştırılmaması gerekmektedir. Fakat aynı biçimde uzun yıllar ciltte kalarak doğal görünümünü korur.

Daha çok kozmetik-dövme sayılabilecek bu işlem sayesinde kaş, göz çizgisi veya dudaklarda ,kirpik diplerinde kirpiklerin gür ve doğal görünmesine ,cilt renginizle uyumlu tesirler yaratılabileceği gibi bazı küçük kusurlar kapatılabilir veya biçim bozuklukları giderilebilir.
KAŞ UYGULAMASINDA SON TREND – KIL TEKNİĞİ

Ana kaş rengi kopyalanarak boşluk ve seyrek olan kısımlar, kıl tekniği ile yoğunlaştırılır.Böylece kaşların muntazam bir görüntüsü sağlanır.

Düşük olan kaşların uç kısmı kıl tekniği uygulaması ile kaldırılabilir. Böylece yüz ifadesindeki hüzünlü ifade, yerini daha canlı ve estetik bir görünüme kavuşabilir.

Eksik olan tüm kaş, kıl tekniği ile doğal görünümde yapılandırılabilir.

Pigmentasyonun (kalıcı makyajın) kullanım süresi çeşitli faktörlere göre değişir:

• Yaş ve dokunun faaliyeti
• Kullanılan pigment boya ve ne kadar derine pigmentasyon yapıldığına
• Dış etkenler (yoğun güneş, peeling gibi) nedeniyle

KALICI MAKYAJIN KULLANIM SURESİ UZATILABİLİR MI ?

Kalıcı makyajınızın süresini uzatabilmek için bazı önlemler almak mümkün:

• Pigmentler kalıcıdır ama daima belli bir süre sonra solarlar ve rötuşa ihtiyaç gösterirler.

• Hem güneş ışığı, hem de düzenli ışık renklerine maruz kalmak ya da solaryum seansları olumsuz etki yaparlar.

• Cildin fazla kuru olması, bazı uyuşturucular ve sigara kullanımı da kalıcılığı olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir.

• Alfa-hidroksi, **** ve glikolik asit, kalıcı makyaj uygulanan bölgelerden uzak tutulması gereken maddelerdir (sadece uygulama yapılan bölgeler). Aksi halde etki azalabileceğinden belli sürelerde ekstra bakım gerekebilir.

• Göz kapaklarına güneş korumalı krem kullanmak, eye-liner uygulanmış gözlerde güneş gözlüğü takmak süreyi uzatıcı etki yapacaktır.

• Dudaklara koruyucu sürmek gibi bazı önlemler de pigmentasyonun kalıcılığını artırabilir.
Pigmentasyon sadece güzellik için değildir.

• Kozmetik uygulamalar tek bir alandır ama birçok pratik uygulamaları bulunur. Parkinson, Multiple Sklerosis
gibi titremeye neden olan bazı hastalıklar makyaj yapmayı olanaksız hale getirebilir, fakat kalıcı makyajla bu sorunların üstesinden gelinebilmektedir.

Kemoterapi veya alopesi nedeni ile kirpik ve kaşlarını kaybetmiş bay/bayanlar kalıcı kaşlar ve göz hat çizgileri ile özgüvenlerini tekrar kazanabilirler ve her gün tazeleme zorunluluğundan kurtulabilirler. Kaşı az olan veya hiç olmayan bir kişinin denize girmekte çektiği sıkıntı düşünülürse kalıcı makyajın getirdiği rahatlık daha iyi anlaşılabilir.

Meme ucunun areola adı verilen kahverengi kısmında pigmentasyon uygulaması ile gerçeğe çok yakın areola görüntüsü elde edilebilmektedir.

Kafa bölgesinde bulunan yara izleri gizlenebilir. Bu işlemde, doğal saçların kalınlığı ve rengi baz alınır ve yara izi dokusunun içine çizilir. Böylelikle kaşlarda veya saçların arasında bulunan yara izlerinin rahatsız edici görüntüsü gizlenebilir.

Görünüş bozukluğu olan, görme özrü bulunan ve katarakttı bayanlar kozmetik pigmentasyon kullandıklarında çok büyük görünüm avantajlarına sahip olabilirler.

Mikropigmentasyon alerjisi veya hipersensivitesi olan bayanların makyajı için de çok yardımcı olmaktadır. Fiziksel yoğunluğu olan işlerde çalışan bayanlar, vakit problemi yaşayan iş kadınları ve modellerin yanı sıra ev kadınları da pigmentasyonu tercih edebilirler.

Yara izlerinin yüzeylerinde renk ayarlamanması pigmentasyon ile mümkündür. İşlemin herhangi bir iyileştirme etkisi olmadığını özellikle belirtelim. Bu işlemle sadece renk düzeltilebilir. Bu ve benzeri durumlarda pigmentasyon, yara tam olarak iyileştikten sonra hekim onayı alınarak yapılmalıdır.